Almanya’da Merz koalisyonu için 2026 zor geçecek: Seçimler, reformlar ve bütçe baskısı

Almanya’da Hristiyan Birlik partileri ile Sosyal Demokratların oluşturduğu koalisyon, 2026 yılına ağır bir siyasi gündemle giriyor. Federal düzeyde yaşanan yıpranmanın yanı sıra eyalet seçimleri, kapsamlı sosyal devlet reformları ve büyük bütçe açığı hükümet üzerindeki baskıyı artırıyor. Ekonomik durgunluk ve dış politika riskleri de tabloyu daha karmaşık hale getiriyor. Başkent Berlin’de, önümüzdeki yılın koalisyon için belirleyici olacağı görüşü hâkim. Uzmanlara göre atılacak adımlar, yalnızca hükümetin değil Almanya siyasetinin geleceğini de etkileyecek.

Almanya’da SPD ile CDU/CSU ortaklığında kurulan ve kamuoyunda “Merz koalisyonu” olarak anılan hükümet, 2026 yılına ciddi sınamalarla giriyor. Şansölye Friedrich Merz ve SPD Eş Genel Başkanı Lars Klingbeil için önümüzdeki yıl; seçim sonuçları, reform kararları ve ekonomik göstergeler açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor.

Koalisyon, 2025’in ilk aylarında yönetimde istikrar mesajı vermeye çalışsa da siyasi gündem giderek ağırlaşıyor. Mart ayından eylül ayına kadar yapılacak beş eyalet parlamentosu seçimi, federal hükümetteki dengeleri doğrudan etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir. Özellikle Baden-Württemberg, Rheinland-Pfalz, Saksonya-Anhalt, Berlin ve Mecklenburg-Vorpommern’deki seçimler yakından izleniyor.

Seçimler koalisyonu zorluyor
İlk büyük sınav 8 Mart’ta Baden-Württemberg’de yapılacak eyalet seçimleri olacak. Ardından gelen seçim takvimi, koalisyon ortaklarını sürekli kampanya havasında tutacak. Uzmanlar, bu sürecin Berlin’deki karar alma mekanizmasını yavaşlatabileceğine dikkat çekiyor. Doğu eyaletlerinde ise AfD’nin güçlenme ihtimali, özellikle CDU ve SPD içinde endişe yaratıyor.

Reformlar ve bütçe açığı baskısı
Hükümetin 2026 için planladığı sosyal devlet reformları da tartışmaların merkezinde. Vatandaşlık geliri, emeklilik, sağlık ve bakım sistemlerinde köklü değişiklikler gündemde. Buna ek olarak 2027 federal bütçesinde 30 milyar avroyu aşan bir açık bulunuyor. Orta vadeli mali planlamaya göre bu açık, sonraki yıllarda daha da büyüyebilir.

Ekonomik cephede ise belirsizlik sürüyor. Federal hükümet, 2026 için sınırlı da olsa büyüme bekliyor. Ancak birçok ekonomist, küresel riskler ve iç talepteki zayıflık nedeniyle bu beklentilerin iyimser olabileceğini savunuyor.

Demokrasi ve istikrar tartışması
Şansölye Merz, Aralık ayında yaptığı açıklamalarda Almanya’nın ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu vurgulamış ve bu durumun siyasi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunmuştu. Hükümet çevrelerinde, 2026’da alınacak kararların yalnızca ekonomik değil, demokratik meşruiyet açısından da belirleyici olacağı görüşü öne çıkıyor.

(Kaynak: ntv.de / MFM-Redaksiyon: M. Hastürk)