Bir Türküye Sığmayan Aşk: Neşet Ertaş ve Leyla'nın Hikâyesi, © Youtube
 Youtube

Bir Türküye Sığmayan Aşk: Neşet Ertaş ve Leyla'nın Hikâyesi

12 May 2025

Türk halk müziğinin bozkırdan çıkan sesi Neşet Ertaş’ın hayatında derin izler bırakan bir aşk hikâyesi vardır. Ankara'da bir gazinoda çalışmaya başladığında tanıştığı Leyla, bu hikâyenin merkezindedir. Kara kaşlı, siyah saçlı, bağlama çalan, türkü söyleyen Leyla... Kendi de türkücü olma hayalleri kuran genç bir kadındır. Neşet, sahnede olduğu kadar sahne dışında da etkilenir Leyla’dan. Aralarında kısa sürede büyük bir aşk filizlenir. Neşet, aşkını türkülere döker; ardı ardına yakar Leyla için dizelerini.

Bu aşka karşı çıkan biri vardır: Neşet’in babası, usta ozan Muharrem Ertaş. Oğlunun bir sahne kadınıyla evlenmesini uygun bulmaz. “Bize bu gelin uymaz,” diyerek açıkça karşı çıkar. Leyla’nın sahnede türkü söylemesi, Ertaş’ın değerlerine terstir. Muharrem Ertaş oğlunu uyarır, “Evladım” türküsüyle seslenir ona. Fakat Neşet, hem Leyla’dan hem sevdasından vazgeçmez. Babasının Leyla’ya “aslı bozuk” demesi yüreğini parçalar.

© Youtube

Bu kırgınlık türkülerle dile gelir. Neşet, “Kadınlar insandır, biz insanoğlu” dizeleriyle yanıt verir babasına. Bu, halk müziğinin en çarpıcı atışmalarından biri olarak hafızalara kazınır. Muharrem Ertaş ise yalnızca bir dörtlükle cevap verir. Baba-oğul arasındaki bu derin çatışma ne yazık ki yıllarca sürecektir.

Neşet ve Leyla yedi yıl evli kalır, üç çocukları olur. Ancak ilişki zamanla yıpranır ve boşanmayla sonuçlanır. Neşet, ayrılığın ardından “Cahildim dünyanın rengine kandım” gibi en dokunaklı eserlerini yazar. Hayatı boyunca hem aşkın hem pişmanlığın acısını türkülere döker.

Yıllar sonra Almanya’da yaşayan Neşet’e, babasının hastalandığı haberi gelir. Apar topar Türkiye’ye döner ancak babasına yetişemez. Aralarındaki kırgınlık, bu dünyada son bulmaz. Fakat Neşet’in gönlünde baba her zaman ustadır. “Beni ustamın ayak ucuna gömün,” diyerek son vasiyetini dile getirir. Bu vasiyet, 25 Eylül 2012’de Kırşehir’de yerine getirilir.

Neşet Ertaş, aşkı, hüznü ve kırgınlığıyla halkın gönlünde bir destan olarak yaşamaya devam eder. Onun türküleri, bozkırın dilinden kopup gelen hakiki hikâyelerin yankısıdır.

Kaynak: Youtube / Argonomi - MFM Redaksiyon: Buse Şimşek