Kadınlara Yönelik Şiddet: Tehdit Nerede Değil, Kimden Geliyor?, © shutterstock
 shutterstock

Kadınlara Yönelik Şiddet: Tehdit Nerede Değil, Kimden Geliyor?

30 Eki 2025

Almanya’da kadınlar, Başbakan Friedrich Merz’e açık mektup yazarak daha fazla güvenlik talep etti. Uzmanlar ise uyarıyor: Kadınlar için en büyük tehlike kamusal alan değil, çoğu zaman tanıdıkları erkekler.

Kadınlardan Merz’e: Güvenlik ırk siyasetine alet edilmemeli
Aralarında sanatçı, akademisyen ve siyasetçilerin de bulunduğu 60 kadın, Başbakan Friedrich Merz’e açık mektup yazarak kadınların güvenliği konusunda somut adımlar atılmasını istedi. “Kızlarımızın güvenliği hakkında konuşmak istiyoruz, ama bunu ırkçı politikaları meşrulaştırmak için değil, gerçekten çözüm üretmek için istiyoruz.” ifadeleriyle Merz’in “şehir görünümü” tartışmasına tepki gösterdiler.

Yeşiller Partisi Milletvekili Ricarda Lang ve iklim aktivisti Luisa Neubauer de mektubu imzalayanlar arasında. Lang, kadınların güvenliğinin göç politikası tartışmalarına alet edilmesine tepki gösterdi ve “Artık sadece kelimeler değil, somut önlemler konuşulmalı.” dedi.

“Kadına şiddet sadece göçmenlerle sınırlı değil”
Kadın Birliği Başkanı ve Sağlık Bakanı Nina Warken (CDU) ise Merz’i savundu ancak şunu kabul etti: “Kadınlara yönelik şiddet sadece yabancılardan gelmiyor. Alman erkekler de bu suçların bir parçası.” dedi.

Veriler: Kadınlar için en tehlikeli yer ev
Federal Kriminal Dairesi’nin 2024 verilerine göre şiddet olaylarının en sık yaşandığı yerler kamusal alanlar (%29,4) ve ev (%22,3). Ancak kadınlar için en ciddi tehdit, “tanıdık erkekler.” Sadece Kuzey Ren-Vestfalya’da 2024 yılında 42.000’in üzerinde partner şiddeti vakası kaydedildi; mağdurların %80’inden fazlası kadındı.

“Angstraum” – Korku mekânı hissi
Uzmanlara göre kadınların kamusal alanda hissettiği korku, her zaman gerçek suç oranlarıyla örtüşmüyor. Viyana Üniversitesi’nden şehir psikoloğu Cornelia Ehmayer-Rosinak, “Korku alanları çoğu zaman karanlık, ıssız, kötü aydınlatılmış ve karmaşık yerlerdir. Ama bu alanlar genelde fazla abartılıyor. En çok şiddet hâlâ özel alanda yaşanıyor.” diyor.

Ehmayer-Rosinak, mekânları damgalamadan güvenliği artırmanın önemine dikkat çekiyor: “Aydınlatma, sosyal denetim, mahalle dayanışması ve doğru iletişim, güvenlik duygusunu artırır.”

Kadınların talebi net: Somut adımlar atılmalı
Kadınlar, kamusal alanlarda ve evlerinde daha fazla güvenlik önlemi, daha etkin koruma yasaları ve şiddet mağdurlarına yönelik desteğin güçlendirilmesini talep ediyor. Mektuptaki en net mesaj ise şu: Kadınların güvenliği siyasi araç değil, devletin sorumluluğu olmalı. (Kaynak: WDR / MFM-Redaksiyon: M. Hastürk)