Küresel Ekonomi Yeni Bir Döneme Giriyor: Almanya İçin Üç Senaryo
23 May 2025
Prognos AG'nin 2025 tarihli çalışması, mevcut dünya ekonomik düzeninin sarsıldığını ve Almanya ile Avrupa Birliği'nin bu değişime nasıl yanıt verebileceğini üç senaryo üzerinden inceliyor.
Dünya Ekonomik Düzeni Sarsılıyor
Prognos AG tarafından hazırlanan ve Bavyera İş Dünyası Birliği (vbw) için yapılan çalışmaya göre, mevcut dünya ekonomik düzeni işlevini yitiriyor. Batılı ülkelerin küresel ekonomik etkisi azalırken, ABD ve Çin gibi ülkeler alternatif modeller arayışına giriyor. Bu durum, Almanya ve Bavyera'daki şirketler için riskler oluşturuyor, zira bu şirketler dünya ekonomisiyle yakından bağlantılı. Özellikle ABD ve Çin ile olan ticari ilişkiler dikkat çekiyor: Bavyera'nın ihracatının yaklaşık %20'si ve yurtdışındaki doğrudan yatırımlarının %46'sı bu iki ülkeye yöneliyor.
Üç Senaryo: AB'nin Gelecekteki Rolü
Çalışmada, dünya ekonomisinin geleceği için üç senaryo ele alınıyor:
Açık ve İşbirlikçi AB: AB, tarafsız ülkelerle daha fazla serbest ticaret anlaşması yaparak, mevcut ekonomik düzenin sona ermesinden kaynaklanan dış ticaret şokunu sınırlayabilir.
Koruyucu ve İzole AB: AB'nin korumacı bir yaklaşım benimseyerek kendini dış dünyadan izole etmesi, birçok Alman ve Bavyeralı şirketin iş yapma temelini zayıflatabilir.
Jeopolitik Gerilim ve Ticaret Kesintisi: Batı ile Çin arasında jeopolitik bir gerilimin tırmanması ve ticaretin kesintiye uğraması, küresel ekonomik alanların ayrışmasına ve ciddi ekonomik bozulmalara yol açabilir.
AB'nin Stratejik Seçenekleri
AB, sınırlı jeopolitik etkisine rağmen, dış ekonomik ilişkilerini kendi başına şekillendirebilir. AB'nin hem ABD hem de Çin ile olan ilişkileri önümüzdeki yıllarda azalacak olsa da, AB hâlâ kural bazlı ve mümkün olduğunca serbestleştirilmiş ekonomik işbirliğine ilgi duyan ekonomiler için cazip bir ortak olmaya devam ediyor.
Bu bağlamda, AB; Kanada, Japonya, Güney Kore, Hindistan ve Avustralya gibi ülkelerle veya ASEAN, Mercosur ve Körfez ülkeleri gibi ülke gruplarıyla serbest ticaret anlaşmaları yapabilir veya mevcut anlaşmaları genişletebilir. Ayrıca, AB kendi iç pazarını derinleştirebilir; mal ticaretindeki kalan engelleri ve hizmet ticaretindeki birçok bariyeri ortadan kaldırabilir.
Gelecekteki Belirsizlikler
Gelecekteki dünya ekonomik düzeninin nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor. Ancak, tüm senaryolarda geçerli olması muhtemel üç temel durum öne çıkıyor:
Artan Belirsizlik: Küresel düzen çerçevesi, önceki dönemlere göre daha istikrarsız olacak. Bu durum, şirketler için orta ve uzun vadeli planlamayı zorlaştıracak ve ticaret engellerinin artmasına neden olacak.
Güçlü Ülkelerin Etkisi: Ekonomik ve siyasi olarak daha az güçlü ülkeler, ABD ve Çin gibi büyük güçlerin kendi çıkarlarını gözeterek belirlediği kurallara uymak zorunda kalacak.
Savunma ve Dayanıklılık: Ülkelerin savunma kapasiteleri ve şirketlerin dayanıklılık önlemleri, mevcut duruma kıyasla daha fazla önem kazanacak.
(Kaynak: Prognos / MFM-Redaksiyon: Mesut Hastürk)