🎧 Peki Türkiye'deki Almanların Uyumu ne Olacak?

Bugün yaklaşık 90 bine yakın Alman, Türkiye’de yaşıyor.

Büyük çoğunluğu Antalya, Alanya ve çevresi gibi sıcak bölgeleri tercih ediyor. Yıllardır Türkiye’de yaşamalarına rağmen yapılan gözlemler dikkat çekici.

Bu Almanların büyük bir kısmının, yaşadıkları bölgelerdeki Türklerle sosyal anlamda güçlü bir bağ kurmadığı görülüyor. İrtibat genellikle alışveriş yaparken ya da bir hizmet alınması gerektiğinde sınırlı kalıyor. Yıllarca Türkiye’de yaşamalarına rağmen Türkçe konuşmayan, kendi doktoru, avukatı, emlakçısı olan; kendi kafeleri ve restoranlarıyla kapalı bir yaşam alanı kurmuş bir topluluktan söz ediyoruz.

Elbette bunların hiçbiri, yaşadıkları bölgeler için başlı başına bir sorun değil. Herkes dilediği gibi yaşayabilir. Ancak burada dikkat çekilmesi gereken bir çelişki var.

Aynı Almanlar, Almanya’da yaşayan Türklere yıllardır şu eleştiriyi yöneltiyor:

“Paralel toplumda yaşıyorsunuz, entegre olmuyorsunuz.”

Oysa bugün baktığımızda, kendilerinin Türkiye’de birebir aynı şekilde paralel bir hayat sürdüğü görülüyor. Yerel kültürle sınırlı temas, dil öğrenmeme, kendi sosyal ve ekonomik ağını kurma… Almanya’daki Türklere yöneltilen eleştirilerin neredeyse tamamı, Türkiye’de yaşayan Almanlar için de geçerli.

Ama bu durum, nedense bir sorun olarak görülmüyor.

Zaten hangimiz yaşamadık ki…

Almanya’da yaşayan kaç Türk, Alman komşusunu defalarca evine davet etmesine rağmen hiç karşı davet alamadı? Almanlar misafirperver olmadıklarını inkâr etmiyorlar, hatta bu konuda dürüstler. Ama bizden entegre olmamızı bekliyorlar.

Oysa entegrasyon tek taraflı olmaz.

Eğer bir toplum, “en iyisini biz yaparız” diyerek sadece kendi kültürünü üstün görürse, gelişim de sınırlı kalır. Biz Almanya’da çok şey öğreniyoruz. Peki Almanya’daki Almanlar, bizim kültürümüzün güzel yanlarından ne kadar öğrenmeye açık? İşte asıl tartışılması gereken soru bu.

Kaynak: (MFM-Redaksiyon/Ferhad Poye)