Polislerden feryat: "Toplumu koruyoruz, peki bizi kim koruyacak?"

Berlin’de görev yapan bir polis memurunun kaleme aldığı isimsiz açık mektup, güvenlik güçlerine yönelik artan şiddeti gözler önüne serdi. Polisin "haykırışı", kamuoyunda ve siyasette derin yankı uyandırdı.

"Öfkeyle değil, umutsuzlukla yazıyorum"

İsmini vermek istemeyen Berlinli polis memuru, mektubuna şu sözlerle başlıyor:

"Bu satırları öfkeyle değil, umutsuzlukla yazıyorum. Her gün sokaklarda olan bir polis memuru olarak, artık ne kadar dayanabileceğimizi sorguluyorum. Bu toplumu koruyoruz. Ama bizi kim koruyacak?"

Artan saldırılar: Her gün birkaç vaka

Polis memuru, Berlin'de neredeyse her gün bir veya daha fazla meslektaşının fiziksel saldırıya uğradığını vurguluyor. 2023 yılında sadece Berlin’de 2600’den fazla saldırı kaydedildi. Bu sayı, neredeyse her gün 7 polisin saldırıya uğradığı anlamına geliyor.

"İstatistik değil, kanayan insanız"

Polisin mektubunda dikkat çeken ifadelerden biri de şu oldu:

"Yılbaşı gecesi fırlatılan havai fişeklerle arabalarımız hedef alındı. Silahlarla, taşlarla, şişelerle saldırıya uğradık. Yaralanan meslektaşlarımız kanlar içinde ambulanslara taşındı. Kimi kalıcı hasarlar aldı."

"Sadece teselli yetmez, güçlü adımlar atılmalı"

Polis memuru, kamuoyundaki üzüntü açıklamalarının artık yetersiz olduğunu belirtiyor:

"Sırtımızdan vurulmuş gibi hissediyoruz. Daha net kararlar, daha sert cezalar, daha hızlı yargı süreçleri gerekiyor. Siyasi irade ve toplumdan açık destek bekliyoruz."

"Devlet sessiz kalırsa, güven duygusu sarsılır"

Açık mektupta en çarpıcı bölümlerden biri şu ifadeyle geliyor:

"Bir polis memuruna yapılan saldırı, devlete yapılmıştır. Devlet tepki vermezse, toplum güvenini kaybeder. Biz yalnız kalmak istemiyoruz."

"Çocuklarım bana neden nefret edildiğimi sormasın"

Mektubun son bölümü duygusal bir kapanışla sona eriyor:

"Çocuklarım bir gün bana ‘Yardım ederken neden senden nefret ediyorlar?’ diye sormasın. Daha fazla meslektaşım hastane odasında uyanmasın. Çünkü kimse onların arkasında durmamış olacak." (Kaynak: BZ - MFM-Redaksiyon/Taner Şentürk)