Berlin’in Spree Nehri'nde Yüzmek Hâlâ Yasak!
20 May 2025
Berlin’in tarihi merkezi Spree Nehri’nde yüzmek hâlâ yasak. Ancak "Flussbad Berlin" adlı bir sivil girişim, 2027’ye kadar bu yasağın kaldırılması için umutlu. Yeni bir Freitreppe (basamaklı kamusal alan) projesi başlarken, çevresel ve yasal engeller süreci zorluyor.
Spree Nehri Neden Yasaklı?
Spree Nehri’nde 1920’lerden bu yana yüzmek yasak. Nedeni ise su kalitesindeki düşüş ve şehir kanalizasyon sisteminin nehre karışması. Özellikle sağanak yağmurlardan sonra lağım suyu doğrudan Spree’ye karışıyor ve bu da sağlığı tehdit ediyor. Yüzme yasağı bu nedenle hâlâ geçerli.
Pilot Proje: 2026’da Halk Plajı Açılabilir
Berlin-Mitte Belediyesi, 2026 yazında Humboldt Forum çevresinde bir pilot yüzme noktası oluşturmak istiyor. Ancak nehir suyu hâlâ teknik olarak bir "su yolu" olduğundan, yüzme yasal değil. Ayrıca 10 köprü ve tarihi koruma yasaları da planları zorlaştırıyor.
Flussbad Berlin: 500 Kişilik Bir Umut Hareketi
"Flussbad Berlin" girişimi 2012’den beri Spree’yi halk için yüzülebilir hale getirmek için çalışıyor. Spreekanal’daki tarihi alanlarda bir “şehir plajı” oluşturmak istiyorlar. Bu proje Avrupa’nın diğer kentlerindeki benzer uygulamalardan ilham alıyor: Zürih’te Limmat, Paris’te Seine, Kopenhag’da ise liman bölgelerinde yüzmek mümkün.
Su Kalitesi Günlük Takip Ediliyor
Girişim, su kalitesini haftalık örneklerle ölçüyor ve geçmiş verilerle birleşen bir algoritma ile yüzülebilirlik durumu hakkında tahminlerde bulunuyor. Bu sistem, yağış sonrası tehlikeyi önceden belirleyerek kullanıcıları bilgilendirmeyi hedefliyor.
Sembol Proje: Humboldt Forum Önüne 7 Milyon Euroluk Merdiven
Berlin Senatosu, 2025 yaz sonunda Spree kıyısına Freitreppe (oturma ve iniş alanı) inşaatına başlayacak. Proje, Spree’ye erişimi kolaylaştıracak ama başlangıçta yüzmeye izin verilmeyecek. Yapının 2027 yazında tamamlanması bekleniyor.
"Berlin, Nehrinden Kopmamalı"
Flussbad Berlin’in kurucularından Jan Edler’e göre, proje sadece yüzme değil, aynı zamanda Berlin’in Spree Nehri ile yeniden bağ kurması anlamına geliyor. Edler, "Şehir merkezinin tamamen müzeleşmesi yerine halka açık, serinletici bir alan kazandırmak istiyoruz" diyor. (Kaynak: rbb24 - MFM-Redaksiyon/Taner Şentürk)