Filistin Yanlısı Aktivistlere Sınır Dışı Tartışması Büyüyor, © shutterstock
 shutterstock

Filistin Yanlısı Aktivistlere Sınır Dışı Tartışması Büyüyor

7 Nis 2025

Berlin'de dört yabancı uyruklu Filistin yanlısı aktivistinin Almanya'dan sınır dışı edilmesi kararı kamuoyunda geniş tartışmalara yol açtı. İrlanda, Polonya ve ABD vatandaşı olan bu kişilerin, Ekim 2024’te Berlin Hür Üniversitesi’nin (FU Berlin) işgal girişimine katıldıkları iddiasıyla Almanya'daki oturum haklarının sona erdirildiği bildirildi.

Berlin İçişleri Senatosu, kararın, 17 Ekim'de FU Berlin’de yaşanan olaylarla doğrudan bağlantılı olduğunu açıkladı. O gün bir grup maskeli ve "şiddete yanlısı" olduğu iddia edilen eylemcinin üniversite binasına girerek kamu mülküne zarar verdiği ve duvarlara, Hamas tarafından kullanılan kırmızı üçgen semboller çizdiği iddia edilmişti.

Ceza Yok, Ama Sınır Dışı Var

Avukat Alexander Gorski, müvekkilleri hakkında açılmış ceza davaları olduğunu ancak henüz hiçbirinin mahkûm edilmediğini belirtti. Buna rağmen Berlin Göçmenlik Dairesi, AB vatandaşlarının serbest dolaşım hakkını iptal ederek sınır dışı kararları verdi. Bu durum, hukuki çevrelerde eleştirilere neden oldu. Gorski, “Bu kararlar yasal değil ve ifade özgürlüğünü kısıtlamaya yöneliktir,” dedi.

Aktivistlerin ayrıca başka Filistin yanlısı gösterilere de katıldıkları, ancak bu katılımların da cezai boyuta ulaşmadığı biliniyor. Almanya’da birçok kişi, Filistin’e destek gösterilerinin orantısız bir şekilde kısıtlandığını ve protestocuların antisemitizmle suçlanarak baskı altına alındığını savunuyor.

Uluslararası Af Örgütü ve Hukukçulardan Eleştiri

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) Almanya’nın "From the river to the sea" gibi sloganları yasaklamasını ve cezalandırmasını orantısız bulduğunu belirtti. İnsan hakları örgütü, bu tür ifadelerin Hamas’la doğrudan bağlantılı olmadığını, Filistin halkına yönelik dayanışma çağrısı olarak da okunabileceğini vurguladı.

Uluslararası hukuk profesörü Matthias Goldmann da Berlin’deki hükümetin tutumunu “siyasi görüşlere karşı yürütülen bir mücadele” olarak değerlendirdi ve sınır dışı kararlarının Avrupa hukukuna aykırı olabileceğini dile getirdi.

Siyasi Boyut: İsrail Güvenliği Almanya’nın Devlet Politikası mı?

“The Intercept” haberine göre, sınır dışı kararları, resmi bir yasa veya anayasal hükme dayanmayan ancak siyasi olarak sıkça dile getirilen “Almanya’nın İsrail’in güvenliğini sağlama yükümlülüğü” gerekçesiyle alındı. Avukat Gorski’ye göre, bu yaklaşım göçmenlik hukukunun siyasi araç olarak kullanılmasına yol açıyor.

Dört aktivist şu anda Berlin’de kalmaya devam ediyor ve sınır dışı kararlarına karşı Berlin İdare Mahkemesi’nde dava açmış durumda. Kararların yürürlüğe gireceği tarih ise 21 Nisan olarak belirlendi.  (MFM-Redaksiyon)