🎧 Gazze’de “Kitlesel ve Zorunlu Yerinden Etme” 

Ortadoğu´da neredeyse iki yıldır aralıksız süren Israil saldırılarında ordunun Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deir al-Balah kentinde operasyonlarını genişletme kararı almasının ardından, Birleşmiş Milletler ’e bağlı yardım kuruluşları kararı “kitlesel ve zorunlu yerinden etme” olarak nitelendirdi.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), İsrail’in on binlerce insanı bölgeden güneye kaçmaya zorlayan çağrısının, savaşın parçaladığı bölgede yürütülen insani yardım çabalarına "yıkıcı bir darbe" vurduğunu belirtiyor.

İsrail’in çağrısı yapılan bölgelerde 50.000 ila 80.000 arasında sivilin bulunduğu tahmin ediliyor. Aralarında çocuklu ailelerin de bulunduğu büyük bir kişim savaş nedeniyle daha önce başka bölgelerden göç etmiş, çadır kamplarında yaşayan insani yardımlara muhtaç ailelerden oluşuyor.

İsrail Ordusundan Savunma: "Güvenlik Önlemi"

İsrail ordusu ise BM’nin suçlamalarını reddederken, ordudan yapılan açıklamada, sivillerin uyarılarla önceden bilgilendirildiği ve operasyonların yalnızca Hamas’a ait altyapıyı hedef aldığı savunuldu.

İsrail, güvenli geçiş koridorları oluşturulduğunu ve sivillerin zarar görmemesi için önlemler alındığını iddia etse de bu önlemlerin sahada ne derece etkili olduğu, insani örgütler tarafından ve bazı devlet başkanları tarafından sorgulanıyor.

Almanya’dan İsrail’e Eleştiri: Artık Kabul Edilemez!

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarına ilişkin endişelerini dile getirdi. Merz, “Bu tür geniş çaplı tahliyeler ve sivil kayıplar, kabul edilemez insani sonuçlar doğuruyor,” diyerek İsrail’in sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini belirtti.

Almanya’dan Daha Fazla Yardım Mesajı

Başbakan Merz ayrıca, Almanya’nın şu anda Gazze’ye insani yardım ulaştırmakta olduğunu ve bu çabaları artırmaya hazır olduklarını açıkladı. Merz, Almanya’nın hem gıda hem tıbbi malzeme alanında daha fazla destek sunabileceğini vurguladı.

Gelişmeler, İsrail’in Gazze’deki operasyonlarının sadece askeri değil, aynı zamanda bölgesel ve diplomatik etkilerinin de olacağını gösteriyor. BM ve Avrupa’dan gelen tepkilerin ardından, İsrail’in nasıl bir strateji izleyeceği merakla bekleniyor.

Kaynak: dpac (MFM-Redaksiyon/Ferhad Poye)