Geleneksel Türk Konukseverliğini Gösterelim!
6 Tem 2024
Almanya’nın ev sahipliğini yaptığı Avrupa futbol şampiyonasının çeyrek finalinde bu aksam saat 21.00 de Berlin Olimpiyat stadında Türkiye ile Hollanda mücadele ediyor. Evet tarihi bir maç bizi bekliyor. Ay yıldızlı ekip giderek artan performansı ile Türklere umut veriyor.
Şampiyonda gerek Dortmund`daki iki maçta gerekse Hamburg ve Leipzig’de oynanan maçlarda Türk taraftarların görkemli hali bir yandan millilere moral olurken diğer yandan taraflı tarafsız herkesin takdirini topladı.Hatta Tribünlerde taraftar üstünlüğünün Almanya'nın bile önüne geçmesi dikkat çekiciydi.
Ancak son Avusturya maçında iki gol atan Merih Demiral’ın Bozkurt işareti yapmasının ardından UEFA'nın verdiği 2 maçlık ceza kararı tartışmalara yol açtı. Ama biz bugün yenilsek de, yensek de sağduyulu hareket etmeli, tur atlarsak coşkuya kutlamalı, yenilirsek de dün bir penaltısı verilmeyen Almanya’nın İspanyaya elenmesinin ardından Almanlar gibi vakur bir şekilde sonucu karşılamalıyız.
Futbolun bir savaş değil, bir oyun olduğunu kabullenmeli ve sonuca rıza göstermeliyiz. Taşkınlıklardan provokasyonlardan uzak durmalıyız. Aman dikkat.
Uzman spor yorumcuları Merih Demiral`ın davranışını Türkiye'de bir siyasi partiye mal olmuş bir hareket olarak değerlendiren UEFA'nın kararını ilimli yaklaşıyor. Yarınlarda bir başka statta, salonda yada sportif alanlarda aşırı sağ yada sol başka eylemlerin olması olasılığını ortadan kaldırmak için yapılmış bir karar olarak öne çıktığı görüşünde. Futbola sadece bir oyun, toplumları birleştiren dünyanın en özel sportif faaliyeti olarak bakmalıyız.
Elbette saha içinde hakem hataları olacak. Saha dışında yanlış cezalar verilecek. Bunu dün akşam Almanya – İspanya maçında tanık olduğumuz gibi hep yaşayacağız. Ama kararları olgunlukla karşılamalı önümüzdeki maçlara bakmalıyız. Hani futbolda bir deyim var ya “Yensen de yenilsen de taraftarın seninle” iste bu düşünceyle hareket etmeliyiz. Futbolun o hep var olan güzelliğini ve heyecanını doyasıya yaşama fırsatını hep birlikte yaşamalıyız.
İçinde bulunduğumuz Almanya’da artan yabancı düşmanlığı ve aşırı sağa karşı mücadele verildiği bir süreçte Almanya İçişleri Bakanlığının tavrını da düşmanlık olarak değil, futbol dünyasına siyasetin girmesine engel olmak çabası olarak değerlendirmeliyiz. Yaşadığımız ülkenin hassasiyetlerine saygılı olmalıyız. Ayni bakanlığın polislerinin bile Özellikle Frankfurt FanZonelerde Türklerle birlikte kutlama yapmasının görüntüleri sosyal medyaya yansıdı. 4 milyona yakın Türk bu şampiyonluktan sonra Almanya’da Almanlarla, Hollanda da 5 yüz binden fazla Türk, Hollandalılarla barış ve huzur içinde yaşamaya devam edeceğimizi unutmamalıyız. Herkese heyecanlı ve eğlenceli bir maç diliyoruz.
Yanı sıra artık Almanya kupaya veda etti. Tek ev sahibi kaldı Almanyalı Türkler. Türklerin geleneksel konukseverliği ile hareket etmeli ve Türk Milli Takımının başarısı için tribünlerde tam destek olmalı sevinci de hüznü de sokaklarda, meydanlarda bizlere yakışır şekilde yaşamalıyız.
(MFM-Redaksiyon/Münir Bağrıaçık)