İnternette Güvenlik Günü: Safer Internet Day!, © Sophia Kembowski/dpa
 Sophia Kembowski/dpa

İnternette Güvenlik Günü: Safer Internet Day!

11 Şub 2025

Bugün (Salı) gerçekleştirilen etkinliklerde konferanslar, sunumlar ve çeşitli farkındalık çalışmaları yer alıyor.

Doğrudan ve Sinsi Tehditler

İnternette karşılaşılan tehlikeler ikiye ayrılır: Doğrudan tehditler, örneğin siber zorbalık ve çevrimiçi taciz (Cyber Grooming) gibi, dijital dünyadan gerçek hayata sıçrayabilecek risklerdir. Sinsi tehditler ise zamanla etkisini gösteren dezenformasyon ve sahte haberlerdir (Fake News).

Sahte Haberler Neden Daha Hızlı Yayılıyor?

Yanıltıcı içerikler, gerçeği yansıtan haberlerden çok daha hızlı yayılır. Bunun nedeni, sahte haberlerin öfke ve şaşkınlık gibi güçlü duygular uyandırmasıdır. Buna karşılık, daha dengeli ve gri tonları içeren gerçekler daha zor yayılır çünkü dünyanın çoğu zaman siyah ve beyaz olmadığını anlamak insanlara daha karmaşık gelir.

Özellikle Seçim Dönemlerinde Dikkat Edilmeli

Seçimler yaklaşırken, toplumdaki çoğunluk görüşlerini etkilemek ve insanları kısa sürede fikir değiştirmeye yönlendirmek için dezenformasyon daha da artar. Sosyal medya ve internet, her geçen yıl daha da yaygın hale geliyor ve bu konunun önemi giderek artıyor.

Dikkatsizlik ve İçerik Tüketimi Riski

İnternette bir videodan diğerine hızla geçmek, kullanıcıları farkında olmadan sahte haberlere maruz bırakabilir. Eğlenceli bir içerikten şoke edici bir habere geçiş, insanların eleştirel düşünmesini zorlaştırır. Bu da yanlış bilgilerin dikkatsizce paylaşılmasına neden olabilir.

Çocukları Dijital Tehlikelerden Korumak

Ebeveynler çocuklarını her zaman gerçek dünyada bile tam olarak koruyamazken, internet ortamında bu daha da zorlaşır. 12-14 yaşlarında bir çocuğun ilk akıllı telefonunu almasıyla birlikte, birçok farklı içerikle karşılaşması kaçınılmaz olur. Aileler çocuklarıyla birlikte kurallar belirleyerek onları bilinçlendirebilir, ancak tamamen korumak mümkün değildir.

Güven İlişkisi ve Açık İletişim Önemli

En önemli şey, çocukların kendilerini güvende hissedeceği bir ortam yaratmaktır. Onları izledikleri içerikler nedeniyle cezalandırmak yerine, endişelerini ciddiye almak ve her zaman bir destek noktalarının olduğunu bilmelerini sağlamak gerekir. (Kaynak: Röportaj/Robert de Lubomirz-Treter/dpa - MFM-Redaksiyon/Taner Şentürk)