Müslümanlar Almanya’da ayrımcılığı ve ırkçılığı en çok kamu dairelerinde yaşıyor!
Bu, federal hükümet tarafından görevlendirilen ilk ulusal monitör tarafından yapılan araştırmada Almanya'da ırkçılık oldukça yaygın olduğu ortaya çıktı. Müslümanların sıklıkla kamu dairelerinde ayrımcılığa maruz kaldığı ortaya çıktı.
Asyalı ve müslüman olanların yüzde 14’ü her yıl en az bir kere Almanya’da ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor. Ankete göre Müslüman erkeklerin yüzde 39'u poliste ırkçı ayrımcılığa maruz kalıyor. Bu oran beyaz erkeklerde yüzde dokuz.
Bu gruplar aynı zamanda sağlık hizmetlerinde de ırkçılığa veya ayrımcılığa maruz kalıyor. Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi (DeZIM) Müdürü Frank Kalter açıklamasında, "Burada ayrımcılık farklı yerlerde yaşanıyor. Örneğin bu kişilerin doktor ve hastaneler de randevu alma olasılıkları daha düşük ve sorunları genel olarak daha az duyuluyor" dedi.
Bu araştırma 21 bin kişi ile yapılmış:
Irkçıların hedefi ekonomik, siyasi ve toplumsal gücü kendi lehleri için kullanmaktır. Bunu da azınlıkları dışlayarak, aşağılayarak ve güç merkezinden uzaklaştırarak yapmaya çalışırlar.
Bu sistem, özellikle batılı olarak görülen beyaz insanlara sosyal, ekonomik ve politik ayrıcalıkların yanı sıra toplumda daha güçlü bir konum sağlıyor.
“Ötekiler”e karşı bir “biz” yaratılıyor, bu sayede “ötekiler” değersizleşiyor veya aşağılanıyor.
Irkçılar, azınlıkları genel olarak sorunlu, problemli, agresif, aptal veya zararlı bireyler olarak göstermeye çalışırken, yaşadığımız topluma zarar vermek, değiştirerek kötüleştirdiklerini iddia ederler.
Oysaki bizim gibi göçmenler Alman toplumunu aynı zamanda zenginleştiriyor hatta güzelleştiriyor.
Büyük bir özgüvenle biz göçmenler, kendimizi bu toplumun bir paraçsı olarak görmeliyiz ve her alanda, özellikle siyaset, medya ve sivil örgütlerinde önemli rol oynamalıyız, katılmalıyız.
Bunu hem kendi hemde çocuklarımızın geleceği için yapmalıyız.