Süpermarketlerde ‘Lockangebot’ Tuzağı!, © dpa
 dpa

Süpermarketlerde ‘Lockangebot’ Tuzağı!

16 Ara 2025

İndirim Var, Ürün Yok

İndirim broşürleri ve online reklamlar cazip fiyatlar vadediyor. Ancak birçok tüketici, sabah erkenden gittiği süpermarkette boş raflarla karşılaşıyor. Ürün yerine yalnızca “Maalesef tükendi” yazısı bulunuyor. Bu durum, tüketiciler arasında sıkça yaşanan bir hayal kırıklığına dönüşmüş durumda.

Tüketici Şikâyetleri Artıyor

Tüketici merkezlerine göre, yanıltıcı indirim kampanyalarına yönelik şikâyetler oldukça yaygın. Özellikle günlük tüketim ürünleri ya da nadiren indirime giren markalı ürünler bu tür kampanyalarda öne çıkıyor.

“Lockangebot” Nedir?

Uzmanlara göre burada devreye “Lockangebot” yani “aldatıcı cazip teklif” kavramı giriyor. Tüketici Merkezleri’ne göre, bir ürün çok ucuz şekilde tanıtılıyor ancak yeterli miktarda ya da makul bir süre boyunca satışta bulunmuyorsa, bu durum hukuken sorunlu kabul ediliyor. Amaç, müşteriyi mağazaya çekmek ve onu daha pahalı ürünlere yönlendirmek.

Hukuki Sınırlar Net

Berlinli rekabet hukuku uzmanı avukat Roosbeh Karimi’ye göre, Alman Haksız Rekabet Yasası bu tür uygulamaları yasaklıyor. Yargı kararlarına göre, bir indirimli ürünün en azından öğle saatlerine kadar bulunabilir olması gerekiyor. Kampanyanın ilk sabahında ürün tükenmişse, bu durum yasa ihlali sayılabiliyor.

Tüketicinin Hakkı Sınırlı

Ancak hukuki açıdan bu durum tüketiciye doğrudan bir hak tanımıyor. Çünkü ilgili yasa, satıcılar arasındaki rekabeti düzenliyor, müşteri ile market arasındaki ilişkiyi değil. Yani tüketiciler, ürünü indirimli fiyattan talep etme ya da sonradan alma hakkına sahip değil.

“Stoklarla Sınırlıdır” Yeterli Değil

Marketlerin sıkça kullandığı “stoklarla sınırlıdır” ifadesi de her zaman koruma sağlamıyor. Uzmanlara göre, bu ibareye rağmen ürünün kampanyanın ilk saatlerinde gerçekçi bir şekilde ulaşılabilir olması gerekiyor. Günlük tüketim ürünlerinde ise en az iki gün boyunca stok bulunması bekleniyor.

Ne Yapılabilir?

Tüketiciler, bu tür durumlarda satıcıya başvurabilir veya tüketici merkezlerine şikâyette bulunabilir. Ancak bireysel olarak hukuki bir talepte bulunmak çoğu zaman mümkün olmuyor. Sistematik yanıltma durumlarında ise devreye ancak rekabet kurumları girebiliyor.

(Kaynak: Watson - MFM-Redaksiyon/Taner Şentürk)