
Vitamin D ve K2: Birlikte Almak Gerçekten Gerekli mi?
12 Ara 2025
Kombinasyonun Arkasındaki İddia
Vitamin D, vücudun kalsiyumu emmesini ve kana taşınmasını sağlıyor. Bu kalsiyumun kemiklere yönlendirilmesi ise teoride Vitamin K2’nin görevi olarak açıklanıyor. Bu nedenle birçok üretici, iki vitaminin birlikte alınmasının daha etkili olduğunu savunuyor. Hatta tek başına yüksek doz D vitamini alımının damar sertliğini artırabileceği iddiası da bu teoriyi desteklemek için öne çıkarılıyor.
D Vitamini Eksik, K2 Eksik Değil
Almanya’daki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 30’unda D vitamini eksikliği görülüyor. Nüfusun yarısından fazlası ideal D vitamini seviyesine ulaşamıyor. Bu nedenle doktor kontrolünde D vitamini takviyesi çoğu kişi için mantıklı olabilir.
K2 vitamini açısından tablo daha farklı. Dengeli beslenen sağlıklı bireylerde K2 eksikliği nadir kabul ediliyor. K2, özellikle yeşil sebzelerde, süt ürünlerinde ve yumurtada doğal olarak bulunuyor.
Aşırı Alımın Riskleri
D ve K vitaminleri yağda çözünen vitaminler olduğu için vücutta depolanabiliyor. K2’nin fazla alınmasının bilinen bir zararı yok ancak D vitamininin fazlası böbrek taşı ya da böbrek kireçlenmesi gibi sorunlara yol açabiliyor.
Herkes İçin Uygun Bir Kombinasyon Değil
Vitaminleri birlikte almanın özellikle bazı gruplarda risk oluşturabileceği belirtiliyor. Osteoporoz hastalarında K2’nin D vitamini tedavisini güçlendirdiğine dair bilimsel kanıt bulunmuyor. Hatta güncel osteoporoz rehberleri, K2 kullanımını özellikle önermiyor.
Kan sulandırıcı ilaç kullananların ise dikkatli olması gerekiyor. Vitamin K, bu ilaçların etkisini azaltabileceği için K2 takviyesi doktor kontrolü olmadan kullanılmamalı. Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü, bu nedenle ürünlerde açık uyarı bulunmasını şart koşuyor.
Sonuç: Kombi Ürünler Şart Değil
Vitamin D ve K2 birlikte pazarlansa da iki vitaminin kemik sağlığında “kanıtlanmış” bir sinerjisi henüz bulunmuyor. Uzmanlara göre sağlıklı bireyler için ek K2 takviyesi gereksiz; D vitamini ise sadece kan testi ve hekim önerisiyle alınmalı.
(Kaynak: msn - MFM-Redaksiyon/Taner Şentürk)